0850 309 47 14
  0850 309 47 14

EŞ ANLAMLI İNGİLİZCE FİİL, SIFAT VE İSİM ÖRNEKLERİ

İngilizce dilinde, eş anlamlı kelimeleri kullanarak metinlerde farklı ifadeler oluşturmak mümkündür. Bu, kelime dağarcığınızı zenginleştirir ve daha etkili bir yazı yazmanıza yardımcı olur. İşte eş anlamlı İngilizce fiil, sıfat ve isim örnekleri:

  1. Fiil (Verb)

a) Walk (yürümek) - stroll (gezmek): We walked around the park. (Parkın etrafında yürüdük.) She strolled through the city. (Şehirde gezindi.)

b) Speak (konuşmak) - talk (sohbet etmek): I spoke to my boss this morning. (Bu sabah patronumla konuştum.) They talked for hours about their vacation. (Tatilleri hakkında saatlerce konuştular.)

c) Eat (yemek yemek) - dine (yemek yemek): We ate dinner at home. (Evde akşam yemeği yedik.) They dined at a fancy restaurant. (Lüks bir restoranda yemek yediler.)

d) Sleep (uyumak) - slumber (uyumak): I slept like a baby last night. (Dün gece bebek gibi uyudum.) She slumbered peacefully through the night. (Tüm gece huzurlu bir şekilde uyudu.)

  1. Sıfat (Adjective)

a) Big (büyük) - large (geniş): He has a big house. (Büyük bir evi var.) The room is large enough for everyone. (Oda herkes için yeterince geniş.)

b) Happy (mutlu) - joyful (sevinçli): She is always happy. (O her zaman mutlu.) The children were joyful when they saw the presents. (Çocuklar hediyeleri görünce sevinçliydiler.)

c) Smart (zeki) - intelligent (akıllı): He is very smart. (O çok zeki.) She is an intelligent woman. (O, akıllı bir kadın.)

d) Old (yaşlı) - elderly (yaşlı): My grandmother is getting old. (Büyükannem yaşlanıyor.) The elderly couple walked slowly across the street. (Yaşlı çift, sokağı yavaşça geçti.)

  1. İsim (Noun)

a) Car (araba) - automobile (otomobil): I drive a car to work. (İşe arabayla giderim.) He owns an automobile dealership. (Otomobil bayisi sahibi.)

b) House (ev) - home (ev): We live in a house. (Bir evde yaşıyoruz.) Home is where the heart is. (Ev, kalbin olduğu yerdir.)

c) Job (iş) - occupation (meslek): I have a job as a teacher. (Ben bir öğretmenim.) His occupation is a doctor. (Mesleği doktorluk.)

d) Money (para) - currency (para birimi): I need some money for the trip. (Gezi için biraz para gerekiyor.)



Bu Yazıyı Paylaşmak İster misiniz ?
Kategoriler
Maple Tree Blog
Bültenimize kayıt olarak indirimlerden ilk siz haberdar olabilirsiniz.
softtr® | Profesyonel E-Ticaret Sistemleri ile hazırlanmıştır.